Glastonbury, İngiltere’nin Somerset iline bağlı, yaklaşık 9.000 nüfuslu küçük bir kasabadır. 2015 yılında, İngiltere’de glifosat kullanmayı bırakan ve halka açık tüm alanlarda kimyasal olmayan zararlı otlarla mücadele yöntemlerine geçen ilk belediye olmuştur. 

Kampanya için neler yapıldı?

Dünya Sağlık Örgütü 2015 yılında glifosatın olası kanserojen özelliklerini yayınladıktan sonra, Glastonbury sakinleri her sene düzenlenen belediye toplantısına büyük bir katılım gerçekleştirdi ve kasabada glifosat kullanımına ilişkin endişelerini dile getirdi. Topluluk, bir halk oylaması istedi ve bunun sonucunda Belediye’yi glifosat ve diğer kimyasal herbisitlerden oy birliğiyle vazgeçirdi. 

Bu, Glastonbury kampanyasını yürütenler için çok büyük bir başarı olsa da, bağlı olduğu Mendip Bölge Belediyesi ve yüklenicileri ot mücadelesinde glifosat kullanmaya devam ediyordu ve bu püskürtme uygulamaları da Glastonbury yakınlarında yapılıyordu. 9 Haziran 2015’te gerçekleşen Glastonbury Meclis toplantısında, meclis üyeleri Alyson Black ve Emma George tarafından glifosat içeren tüm ürünlerin bütün kamusal alanlarda kullanımını yasaklamayı öngören bir öneri sunuldu. 

Önergeye göre, Mendip Bölge Belediyesi tarafından iş verilen tüm yüklenicilerin, sağlık ve çevre tehlikeleri nedeniyle glifosat içeren tüm ürünleri kullanmayı bırakması gerekiyordu. Bu, kentin Çevre Sözleşmesi’ne uyum için de gerekliydi. 

Meclis üyesi Black, yaptığı konuşmada Glastonbury Tor ören yerindeki yaban çiçekleri ve diğer bitkilerin Ulusal Koruma Kurumu (National Trust) tarafından yapılan glifosat uygulamaları nedeniyle azaldığını gösteren raporlar bulunduğunu ve Ulusal Koruma Kurumu’nun bu sebeple, vatandaşların en sık ziyaret ettiği alanlarda ot yolma yöntemine geçtiğini belirtti. Meclis üyesi George ise, glifosat kullanımının insan sağlığına olumsuz etki ettiğini gösteren güçlü kanıtları detaylandıran bir rapor sundu. 

Ayrıca, glifosatın zararlı etkilerine dair kanıtlar henüz şüpheli olsa bile, Belediye’nin ihtiyatlı davranarak kullanımını yasaklaması gerektiği de belirtildi. 

Toplantının sonunda yapılan oylamada, önerge lehine 12, ve meclis üyelerinden biri bulunmadığı için 1 çekimser oy ile, öneri kabul edildi. Böylece oy birliği sağlandığı söylenebilir. 

Belediye nasıl ilerledi?

Glifosatı yasaklama kararı hemen uygulamaya girdiği için, püskürtme uygulamasına bir alternatif gerekiyordu. Oylamadan önce alternatifleri incelemeye başlamış olan meclis üyesi George, Weedingtech firmasının geliştirdiği Foamstream sisteminden etkilendiğini belirtti. Güneybatı Su İdaresi ile birlikte, Glastonbury yakınlarındaki Yeo Valley Çiftliği de dahil olmak üzere çeşitli noktalarda deneme uygulamaları yapıldı. Bütün denemelerde sistemin etkili biçimde çalıştığı görüldü ve kullanıcıların yorumları Weedingtech internet sitesinde yayınlandı. 

Meclis, çeşitli alternatif yaklaşımları karşılaştıran bir dizi deneme yapmaya karar verdi ve ot yolma, sıcak su, Foamstream tekniklerini karşılaştırdı. Denemelerde uygulama süresi, bitkileri ne kadar hızlı öldürdüğü anlamında etkinliği ve uygulama sonrası yeniden çimlenme oranları takip edildi. 

Denemelerin sonunda işçilik maliyetinin çok yüksek olması nedeniyle ot yolma yöntemi elendi ve sıcak su yöntemi de yüksek maliyet çıkardı. Meclis üyesi George’a göre, verilen kararda en önemli etken maliyetti ve Foamstream sistemi diğer yöntemlere kıyasla açık ara önde geldi. 

Foamstream sisteminde teçhizat satın alındıktan sonraki işletme giderleri, diğer alternatiflere göre önemli oranda daha düşük. Fakat, makine maliyeti de göz önüne alınmalıdır ve Glastonbury Belediyesi’nin de bir makine alması ve personeli makinenin nasıl kullanılacağına dair eğitmesi gerekmiştir. Belediye, şu anda makineyi diğer belediyelere kiralayarak yatırım maliyetinin bir kısmını çıkarma yolları aramaktadır. Uzun vadede maliyetin düşeceği tahmin edilmektedir. 

İstenmeyen ot mücadelesi etkinliği açısından bakıldığında, Foamstream sisteminin uygulama süresi glifosat ile benzer ve bitkileri hemen öldürme hızı glifosattan daha yüksektir. İlk denemeden sonra otların yeniden çimlenme oranı asgari düzeyde görülse de, sistemin etkinliğini tam olarak belirlemek için uzun vadeli denemeler gerekmektedir. 

Fakat Foamstream’in her türlü hava koşulunda kullanılabilmesi, uygulama zamanı ve etki süresi açısından avantaj yaratır. Glifosat ise yağmurlu günlerde uygulanamaz ve uygulama sonrası yağmur yağarsa etkinliği azalır, dolayısıyla ek uygulama gerekir veya nihai sonuç daha etkisiz olur. 

Sonuçlar

  • Yerel Belediye’nin iradesi ve yöre sakinlerinin endişelerini ciddiye almaları, farklı bir şey denemeyi mümkün kılmıştır.
  • Belediye, ihtiyatlı olmayı tercih etmiş ve ihtiyat ilkelerini içselleştirerek yöre sakinlerini zararlı faaliyetlerden, bu durumda glifosat kullanımından korumanın ne anlama geldiğini çok iyi kavramıştır.
  • Belediye, kısa vadeli faydalara odaklanmaktansa uzun vadede olumlu sonuçlar doğuracak bir karar vermiştir. Bu örnekte, Foamstream sistemine yatırım yapmanın kısa vadede büyük bir maliyet çıkardığı, ama uzun vadede hem Belediye giderlerini düşüreceği hem de Glastonbury vatandaşları ve ziyaretçileri için sağlıklı ve güvenli bir ortam yaratmayı sağlayacağı görülmüştür.

 

Kaynak: Case Study: Pesticide-Free Glastonbury – Pesticide Action Network UK (pan-uk.org)